Tarımda 2023 hedeflerine ulaşılabilir mi?
Türkiye’nin diğer alanlarda olduğu gibi tarımda da önemli hedefleri var. Özellikle,2023 hedeflerine bakıldığında 150 milyar dolarlık üretim, 40 milyar dolarlık ihracat hedefi ülkenin potansiyelini ortaya çıkaracak hedefler. Uygulanan politikalarla bu hedeflere ulaşılabilir mi?
Bu soruya yanıt vermeden önce bir kaç önemli açıklamayı paylaşmakta yarar var.
– “Her yıl 50 ila 100 bin hektar toprağı kaybediyoruz.”
– “Türkiye’de üretilen yaş meyve ve sebzenin yaklaşık yüzde 25’i çöpe gidiyor. Bunun ekonomik değeri ise 25 milyar lira olduğu iddia ediliyor. Hem üretici,hem tüketici hem de ülke zarar görüyor.”
– “Gıda, fiyatları kontrol altına alınamıyor. Çünkü üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar uzun bir zincir var. Bu zincir fiyatları istediği gibi artırıyor. Bu zincirin kırılması gerekiyor. Kıramıyoruz”
– “Gıda fiyatlarını yukarıya çekenler var. İthalat silahıyla fiyatı indirmeye çalışıyoruz.”
– “Türkiye’deki küçükbaş hayvanların yüzde 30’u kayıtdışı. Ne kadar hayvanımız olduğunu bilmiyoruz.”
– ” Arazi toplulaştırılması yapılıyor. Toplulaştırma olan yerde su yok, su olan yerde toplulaştırma yok.”
– ” Yurtdışından ucuza hayvan geliyor, et geliyor. Fakat, tüketiciye pahallıya satılıyor.”
– “Yılda 400-500 bin baş hayvan ithal ediyoruz. Bu bize yakışmıyor.”
Yukarıdaki açıklamalar muhalefet partilerinin temsilcileri veya hükümetin tarım politikalarına muhalefet edenlerin sözleri değil. Bu sözler, 15 yıldan beri ülkeyi yöneten AKP Hükümetinin ekonomi,tarım,gümrük ve dış ticaret konularında şu anda görevde olan bakanların sözleri.
Referandum sürecinde halktan oy almak için söylenen sözler. Dinlediğinizde sanki iktidarda başkası varmış gibi, şikayet eden, mağduriyet içeren sözler.
Yukarıda sadece kısa bir özetini verdiğimiz sorunları çözmek için 15 yıl yeterli bir zaman değil mi?
Bugün görevde olanlar kendilerinden önceki bakanların bu sorunları çözemediğini mi anlatmaya çalışıyor?
İthalat politikası ile hedeflere ulaşılamaz.
Bu 15 yıllık dönemde Hal Yasası veya ilgili mevzuat bir kaç kez değiştirildi. Her değişiklikte meyve ve sebze fiyatının yüzde 20 ile 30 arasında düşeceği iddia edilmişti. Fiyatların düşmesi bir yana bugün bakanlık koltuğunda oturanlar koro halinde “fiyatları düşüremiyoruz,aracı zincirini kıramıyoruz” diye şikayet ediyor.
Ya gerçekten kırılacak böyle bir zincir yok. Fiyatlar, yüksek girdi maliyeti ve üretimin az olması nedeniyle artıyor. Ya da bakanlar görevini yapmıyor.
“Hayvan ithal etmek Türkiye’ye yakışmıyor” deniliyor. Bir yandan da ithalat artarak devam ediyor. Kendinize yakıştıramadığınız ithalatta neden ısrar ediyorsunuz?
Yıllardır, tarımda ithalata dayalı politika uygulanıyor. Gıda fiyatları,özellikle kırmızı et fiyatı ithalatla düşürülemez,tarımın sorunları çözülemez diye yazıyoruz.
Hükümetin en etkili baklanlarından birisi “ithalat bize yakışmıyor” derken, bir diğeri, “fiyatları düşürmek için ithalat bizim en önemli silahımız” diyor.
İhracat yerinde sayıyor
Başlıktaki soruya gelince, son 15 yılda uygulanan politikalara,ortaya çıkan verilere bakıldığında tarımda 2023 hedeflerine ulaşmak en basit deyimiyle hayal.
Bu hedeflere ulaşmak için 6 yıl kaldı. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in 2017 bütçe sunuş konuşmasındaki verilere göre, tarım ürünleri ihracatındaki son 5 yıllık gelişim şöyle: 2012’de ihracat 15.2 milyar dolar iken, 2013’te 16.9 milyar liraya çıktı. 2014’te 17.9 milyar dolara ulaşırken 2015’te 16.7 milyar dolara geriledi. 2016 yılında ise yine 17 milyar dolar oldu.
Tarımda 2023 için belirlenen hedef 40 milyar dolar. Bu hedefe ulaşmak için kalan 6 yılda ihracatın yüzde 130 artması gerekiyor. Son 5 yılın ortalamasına bakıldığında ihracat bir kaç puanlık artış veya düşüşle yerinde sayıyor. Bu artış oranı ile 2023’te tarım ihracatı belirlenen hedefin ancak yarısına ulaşılabilir.
Üretim artmıyor
Uygulanan ithalat politikası ile tarımsal üretimde de artış bir yana gerileme yaşanıyor. Ekonomi büyürken tarım küçülüyor. Özellikle tarımsal hammaddeler, canlı hayvan ve yem bitkileri ithalatında ciddi artışlar var.
Kaldı ki, ihracatın artması için öncelikle üretimin artırılması gerekiyor. 2023 tarımsal üretim hedefi 150 milyar dolar. Bugün 150 milyar lira olduğuna göre, hedefe ulaşmak için üretimin yaklaşık 3.5- 4 kat artırılması gerekiyor.İthalatı tarımsal üretime karşı bir silah olarak kullanan bir anlayış bu artışı sağlayabilir mi?
Özetle, üretime dayalı,ülke potansiyelini ortaya çıkaracak ulusal politika ile bu hedeflerin ötesine ulaşmak mümkün.Fakat, tarımda bugünkü politika ve anlayışla 2023 hedeflerine ulaşmak mümkün değil.
Son sözümüz siz değerli okurlarımıza. Pazar günü Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir halk oylaması yapılacak. Kararınız ne olursa olsun, kendinize saklamayın, sandığa gidip oyunuzu kullanınız.Her oy değerli ve saygındır.